Zeolit, aslında doğada kendiliğinden oluşan bir mineraldir. Volkanlardan lavların taşması ve deniz suyuyla birleşmesi sonucu ortaya çıkar. Bu madde, yaklaşık 50-60 yıl öncesinden beri sanayide ve tarım alanlarında kullanılmaktadır. Klinopitolit adı verilen doğal zeolit türü, klinikte en çok kullanılan ve teknolojik özellikleri en iyi olanlarından biridir. Görüntüsü camsı inciye benzeyen, saydam veya yarı saydam yapıda olabilen bir mineraldir. Ayrıca, beyaz, pembe, sarı veya kırmızımsı renklere sahip olabilir. Zeolit, ısıya dayanıklıdır ve silisyum ile alüminyum moleküllerini bünyesinde barındırır.

 

Zeolitin en önemli özelliklerinden biri, kristallerinde kanal şeklinde boşluklu yapıların bulunmasıdır. Bu kanallar, ince yapısı ve yüksek su, yağ ve gaz emme kapasitesine sahip olmasını sağlar. Zeolit, özellikle pozitif iyonları tutma ve verme yeteneğiyle bilinir. Su ortamında erimiş metal iyonlarını, gazları ve mineral maddeleri kanallarında haps edebilme özelliğine sahiptir. Ayrıca, çevre kirliliğinin azaltılması, şehir atık sularının arıtılması, tarımda gübreleme sistemi ve akvaryum temizliği gibi tıp harici farklı alanlarda kullanılmıştır. 

 

Zeolitin bahsettiğimiz gözenekli yapısı, birçok fayda sağlayan özelliklere de  sahiptir. Bu gözenekli yapı, yüksek yüzey alanı sunarak çeşitli maddelerin emilimini ve hapsedilmesini mümkün kılar. Özellikle su, gaz ve zararlı kimyasalların absorbe edilmesi konusunda etkili bir rol oynar. Zeolit, doğal bir filtre görevi görerek çevresel kirleticilerin uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Ayrıca, gözenekli yapısı sayesinde zeolit, çeşitli maddelerin depolanması ve taşınması için kullanılan katalitik ve adsorpsiyon işlemlerinde önemli bir rol oynar. Bu özelliği, zeolitin endüstriyel uygulamalarda kullanımını da desteklemektedir. Zeolitin gözenekli yapısı, maddelerin tutulmasını, ayrıştırılmasını ve filtrelenmesini sağlayarak günümüzde yeni yeni keşfedilen birçok alanda çözüm sunmaktadır.

 

Zeolitin tıpta kullanımıyla ilgili yapılan çalışmalara da değinmeniz gerekirse, 1990'lardan itibaren bu konuda artan çalışmalar bulunmaktadır, diyebiliriz. Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde sindirim sisteminin daha dengeli çalışmasına yardımcı olduğu gösterilmiştir. Zeolitli yem kullanımıyla hayvanların büyüme hızı, ürün verimi (et, süt, yumurta vb.) artmıştır. Ayrıca, zeolit ile beslenen hayvanların dışkısında daha az hazmedilmemiş yem olduğu gözlenmiştir.

 

Zeolitin özelliklerine dair daha fazla bilgi edinmek amacıyla yapılan çalışmalarda çeşitli sonuçlar elde edilmiştir. Zeolit, mikrop gözenekli bir kristal olup, oksijen ve nitrik oksit gibi küçük molekülleri geri dönüşümlü olarak bağlar. Ayrıca, iyon değiştirici, absorban ve deterjan özelliklerine sahiptir. Antibakteriyel etkinliği, diyaliz sıvılarının rejenerasyonunda ve diş macunlarında kullanımıyla ilgili çalışmalarda da gösterilmiştir. Bazı yayınlarda zeolitin kanser riskini azaltma, güçlü bir antioksidan ve bağışıklık sistemi modülatörü olarak görev aldığı belirtilmiştir. Türkiye'de ise zeolitin ağır metallerin sistemden çekilmesi alanında kullanımı yaygındır.

 

Sonuç olarak, zeolit doğada kendiliğinden oluşan bir mineraldir ve birçok alanda kullanım potansiyeline sahiptir. Tıp alanında yapılan çalışmalar, sindirim sistemi düzenlemesi, antibakteriyel etkinlik, kanser riskini azaltma ve karaciğer hastalıklarının tedavisinde kullanımı üzerine odaklanmıştır. Ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulan bir maddedir ve şimdiye kadar da güvenilir yayın organlarında yayınlanan çeşitli sonuçlar elde edilmiştir. İnsan sağlığı açısından geç bir keşif olmakla birlikte zeolitin potansiyel sağlık faydaları ve kullanım alanları üzerindeki çalışmalar devam etmektedir. 

 

Makale Mitokondriyal Disfonksiyon ve Kronik Enflamatuar Hastalıkları Oluşumunda III. Bütüncül Tıp Kongresi’nde Bahçeşehir Üniversitesi Tıp fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Demet AKIN’ın gerçekleştirdiği “Adriamisin’in Karaciğer Hücreleri Üzerinde Toksik Etkisi ve Zeolit” adlı sunumundan zeolit mineraline dair genel bakış sunduğu bölümden derlenmiştir. 

 

Kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=MmWvZ4XEB7w&t=458s