İyot genel olarak deniz ürünlerinde bulunan temel minarellerden biri.
Tiroid bezi; büyümeyi kontrole yardımcı olan, hasarlı hücreleri onaran ve sağlıklı bir metabolizmayı destekleyen tiroid hormonu üretebilmek için iyotu kullanır.1,2
İyot sadece tiroid için değil bedenimizdeki bir çok organ tarafından ihtiyaç duyulan bir mineraldir. Bunlardan biri MEME. İyot eksikliğinde memede kistler görülebilir. Hem erkek hem de kadınlarda YUMURTALIKLAR da işlevlerini sağlıklı görebilmek için iyota ihtiyaç duyar. EPİFİZ BEZİ bizim duygu durum merkezimizdir, duygusal beyin olarak da geçer. İyot eksikliğinde panik atak, depresyon, anksiyete görülebilir.
Ne yazık ki, dünya nüfusunun üçte biri iyot eksikliği riski taşıyor.3 En yüksek risk grubundakiler:4,5,6
- Hamileler
- Güney ve Güney Doğu Asya, Yeni Zellanda ve Avrupa ülkeleri gibi toprağında çok az iyot ülkelerde yaşayan insanlar
- İyotsuz tuz kullananlar
- Sebze ağırlıklı beslenen ya da vegan olanlar
Dünya Sağlık Örgütü, önlenebilir zeka geriliğinde iyot eksikliğini 1. sıraya koymuştur. İyot eksikliği rahatsız edici ve şiddetli semptomlara neden olabilir; guatr, hamilelikle ilgili sorunlar, her türlü kistik oluşum (fibrokistik meme yapısı, polikistik over..) kilo artışı ve öğrenme güçlüğü bunlardan bazıları.
İyot eksikliği semptomları, düşük tiroid hormonları ya da hipotiroidizme çok benziyor. Aslında iyot eksikliğinde yeteri kadar tiroid hormonu üretilemediği için hipotiroidizm ortaya çıkıyor.
İyot eksikliği aşağıdaki belirtilerle kendini gösteriyor:
Guatr
Tiroid bezleri aşırı büyüdüğünde guatr olarak bilinen boyun şişmesi oluşur. Normalde tiroid bezleri boynun önünde bulunur, kelebek şeklindedir ve küçüktür. TSH olarak bilinen tiroid-uyarıcı hormonundan gelen sinyal ile (kandaki TSH seviyesi artar) tiroid hormonu üretir.7,8 Yine de vücutta iyot az ise yeterli hormon üretilememiş olur.8
Bu durumu telafi etmek üzere bezler daha fazla çalışıyor ve bu yüzden hücreler büyüyor, çoğalıyor ve zamanla guatra neden oluyor. Neyse ki çoğu vaka iyot alımında artışla düzelebiliyor, fakat guatr uzun yıllar boyunca tedavi edilmemişse kalıcı tiroid hasarına neden olabilir.
Beklenmeyen kilo artışı
Tiroid hormonları metabolizmanın hızına, yani gıdaların enerji ve ısıya dönüştüğü işlemi kontrole yardımcı olur.9,10 Hormon seviyeleri azaldığında vücut dinlenirken daha az kalori yakar, böylece alınan daha fazla kalori vücutta yağ olarak depolanmaya başlar ve bunun anlamı da kilo artışı.
Yorgunluk ve güçsüzlük
Tiroid hormonları vücudun enerji üretmesine yardımcı olur. Bazı araştırmalar iyot eksikliğine bağlı düşük tiroid hormonu seviyesine sahip insanların %80’inin yorgun, güçsüz ve halsiz hissettiğini ortaya koyuyor.11 Kısacası vücudun enerji üretmek için iyota ihtiyacı var.
Saç dökülmesi
Tiroid hormonları saç köklerinin gelişmesini kontrol ediyor. Hormon seviyeleri düştüğünde kökler çoğalmayı durdurabiliyor. Zaman içinde saç kaybı kaçınılmaz hale geliyor.12 İşte bu yüzden iyot eksikliği olan kişilerde saç dökülmesi söz konusu olabiliyor.13 Yine de bazı araştırmalar düşük tiroid hormon seviyelerinin sadece ailesinde saç kaybı olan bireylerin saçının döküldüğünü ortaya koyuyor.14
Kuru ve sert cilt
Bazı araştırmalara göre tiroid hormonları düşük olan bireylerin %77’si kuru ve sert cilde sahip olabiliyor.11 İyot içeren tiroid hormonları derinizin yenilenmesine yardımcı olur, hormon seviyesi düştüğünde bu yenilenme gerçekleşmez ve deri kurur.15
Ek olarak; tiroid hormonları vücudun terlemesini düzenler. Hormon seviyesi düşük bireyler normal seviyeleri olanlara göre daha az terlerler.16,17 Ter vücudun nemli olmasını sağlıyor, iyot eksikliği ise bu durumu tersine çeviriyor.
Normalden daha fazla üşümek
Daha yavaş bir metabolizma daha az ısı demektir, bu da normalden fazla üşümenize neden olabilir.18,19 Tiroid hormonları, vücudumuz için yararlı -kahverengi yağ- olarak bilinen ve ısı üreten yağın aktivitesinin yükselmesine yardım eder. Düşük iyot ve dolayısıyla troid hormonu seviyesi kahverengi yağların işini yapmasını engelleyebilir.20,21
Kalp atım hızında değişiklik
İyot fazlalığı kalp atım hızını yükseltebildiği gibi eksikliği de yavaşlatabilir; bu da güçsüzlük, yorgunluk, baş dönmesi ve hatta bayılma olasılığı yaratabilir.22,23,24
Öğrenme ve hatırlamada zorlanma
Tiroid hormonları beynin büyüyüp gelişmesine yardım eder. İyot eksikliği ve dolayısıyla tiroid hormon seviyesi düşüklüğü beyin gelişimini azaltabilir.25 Aslında beyinde uzun dönemli hafızayı kontrol eden hipokampüsün düşük tiroid hormonu seviyesi olanlarda daha küçük olduğu araştırmalarda ortaya çıkmış.26
Hamilelikteki problemler
Hamilelerde iyot eksikliği riski çok daha fazla, çünkü hem kendi iyot ihtiyaçlarını hem de sürekli büyüyen bebeğinkini karşılamak durumundalar. Artan iyot talebi, bebek ihtiyacını sütten karşıladığı için laktasyonda da devam ediyor.27
Hamilelik sırasında eksik iyot alımı hem anne hem de bebekte yan etkilere sebep olabilir. Annede guatr, güçsüzlük, yorgunluk ve üşüme söz konusu olabilirken, bebekte fiziksel ve zihinsel gelişimde sorun yaratabilir.4
Ağır geçen ya da düzensiz menstürasyon
Araştırmalar düşük tiroid hormon seviyesi olan kadınların %68’inin düzensiz menstrüasyonu olduğunu ortaya çıkarıyor.28 Araştırmalar ayrıca bu kadınların tiroid hormonları menstrüal döngüdeki hormon sinyallerini engellediği için daha sık menstrüal döngü yaşadıklarını ve fazla kanama söz konusu olduğunu da gösteriyor.29,30
Kistik yapılar
İyot, tiroidin dışında over (yumurtalık) ve testisin ve diğer endokrin organların sağlıklı çalışması için de gereklidir. Vücutta tiroidden sonra en fazla iyot bulunan organ overlerdir. Dünya Sağlık Örgütü iyot eksikliğinin kadınlarda adet düzensizliğine yol açabileceğini belirtmektedir. İyot eksikliğinin meme ve over kisti oluşumunda altta yatan sebeplerden biri olabileceği de ifade edilmektedir. Fibrokistik meme yapısına sahip kadınlarda iyotla yapılan düzenli masajların kist sayılarını azalttığı görülmüştür.
İyot emilimini azaltan nedenler
Ağırlıklı olarak yüzme havuzlarında ve içme suyunda bulunan klor ve diş macunlarında bulunan flor, kimyasal yapı olarak iyota çok benzediğinden, vücudumuz bu iki minerali iyot gibi algılar ve iyot gibi kullanmaya çalışır.
Florsuz diş macunları tercih ediniz.
İçme suyunuzdaki, duştan akan sudaki ve havuzlardaki klor oranını önemseyiniz. Özellikle cildimize değen şeyler çok önemlidir, karaciğerde detoksa uğramadan direkt hücrelerimize gider. Klor, suda bakteri üremesini engellemek üzere dezenfektan olarak kullanılan bir gaz, halojen. Duş için evinizde klor filtre edici başlıklardan kullanabilirsiniz.
Klorun dönüştürülebildiği teknolojiler kullanılan veya ozon ile temizlenen yüzme havuzlarını tercih ediniz. Böyle bir imkanınız yoksa, havuz öncesi ve sonrası mutlaka duş alın. Organik C vitamini içeren bir krem ile vücudunuzun asit bariyerini havuza girmeden önce kuvvetlendirebilirsiniz. Ama parfüm, makyaj malzemeleri, şampuan ve güneş kremi gibi kimyasallar, havuz suyu içerisindeki maddeler ve klor ile reaksiyona girip daha tehlikeli maddelere dönüşebilir. Havuza girmeden önce duş almak bu yüzden çok önemlidir. Klorun olumsuz etkilerinden korunmak için, havuza girdiğiniz gün ağızdan iyot ve yüksek doz ester formda C vitamini alabilirsiniz.
İyot kaynakları
Dünya sağlık örgütü tarafından günlük tavsiye edilen iyot miktarı 150 mcg’dir. Ama bizim gerçekte ihtiyacımız olan günlük miktar bunun neredeyse 10 katı. Hamile kadınların 220 mcg, emzirme döneminde ise 290 mcg’a ihtiyaçları söz konusudur.31
- 1 kap yoğurt günlük ihtiyacın %50’sini
- 1,5 gr iyotlu tuz %47’sini
- 1 yumurta %16’sını
- 5 adet kuru erik %9’unu karşılar.
Daha düşük oranlar balık, deniz kabukluları, dana eti, tavuk, süt ve süt ürünlerinden alınabilir. Fakat en iyi takviye yemeklerde iyotlu tuz kullanmaktır, günde 3 gr (yarım çay kaşığı) yeterli olacaktır.
İyot düzeyinizi nasıl anlayabilirsiniz?
İyot kandan ve idrardan test edilebilir ama çoğunlukla yanlış sonuçlar alınıyor. İyot sirkadiyen bir ritm takip ettiği için 24 saatlik idrarda bakılması spot idrara göre daha doğru sonuçlar verse de siz o dönemde iyotu tutan veya iyotun atılmasını sağlayan besinlerle beslendiğinizde sonuçlar yanıltıcı olabilir.
Kendinizde iyot eksikliği olup olmadığını anlayabileceğiniz basit bir yöntem önerebilirim. En başarılı sonucu eczanede hazırlatılacak Lugol solüsyonu ile alabilirsiniz. Yalnız bunu hazırlatmak kolay olmayacaktır, yara dezenfektanı olarak kullanılan tentürdiyotu da test için kullanmak mümkün, ama baticon olmaz. El bileğinizin iç yüzeyine damlatacağınız 1 damla iyot solüsyonu 24 saat sonra silikleşiyorsa iyot değeriniz oldukça düşük demektir. Takviye edilmesi gerekir.
Takviye olarak suya damlatarak ağızdan kullanacağınız Lugol solüsyonu alınabilir, ama dozu konusunda mutlaka öncesinde bazı laboratuvar testleri yapılmalıdır diyeceğim ama laboratuvarda test edilmesi de kolay bir molekül değil.
İyot çok gerekli ama dozu konusunda dikkatli olunması gereken bir mineraldir. Tek başına alınması yeterli değildir; C, B2 ve B3 vitaminleri, selenyum, magnezyum, çinko ve bazı probiyotiklerin olduğu eşlikçileri ile birlikte alınması gerekliliğinin altını önemle çizmek istiyorum. O yüzden lütfen doktor kontrolünde!!! Lugol solüsyonunun her bir damlasında 6,25 mg iyot bulunur.
İyot alırken dikkat edilecekler
- İyot, C vitamini ile etkileşir. O yüzden aralarında 2-3 saat olması iyi olur.
- Gündüz alınması daha iyi olur, akşam alındığında uykuyu olumsuz etkileyebilir.
- Aç karna almak yarım bardak suya damlatarak içmek ve 15 dakika içinde bir şey yememek emilimini artırır.
- İyotlu tuzu yemeklere piştikten sonra eklemekte fayda var, çabuk buharlaşan bir yapısı var.
- İyotun hücreye taşınması için tuza ihtiyaç olduğundan, yemeklerdeki tuz miktarını artırmanız da faydalı olacaktır.
Hashimoto tiroiditi olanlar ve iyot
- Eğer iyot sonrası tiroid antikorlarınız (Anti-TG, Anti-TPO) artmışsa toksin yükünüz fazla demektir. Antioksidan kapasitenizi artırmalısınız.
Ayrıca;
- Kesinlikle gluten alınmamalı. Tiroid dokusu ile gluten dokusu birbirine çok benzediği için, gluten bağışıklık sistemini uyarır.
- Sezeryan ile doğum yapmış olanlar sezeryan izi için nöral terapi yaptırabilir. Bu iz tiroidi olumsuz etkileyebilir.
- Tiroid hormonları boğaz çakrası ile ilişkilidir. Bu çakrada iletişim önemlidir. Duyguları iyi ifade etmenin önündeki bariyerleri gözden geçirmekte fayda var.