İnülin, doğada yaygın olarak bulunan ve birçok bitki ve sebzede doğal olarak bulunan bir polisakkarittir. Sindirilemeyen bir karbonhidrat türü olarak sınıflandırılan inülin, bitkilerin kök, soğan ve rizomlarında depolanan bir enerji kaynağıdır. Bitkilerin yapısındaki inülin, fotosentez yoluyla üretilen glikozu depolamak ve enerji ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılır. İnülinler, ayrıca fruktan olarak bilinen diyet lifi sınıfına ait bileşenlerdir. Bu bağlamda inülin, bitkisel kaynaklı bir lif olarak da kabul edilir ve belirttiğimiz gibi bazı bitkiler tarafından enerji depolamak için kullanılır.  

İnülin, sindirilemeyen ve emilmeyen bir prebiyotik maddedir. Prebiyotik maddeler, sindirim sistemimizdeki yararlı bakterilerin gelişimini destekler ve sağlığımızı olumlu yönde etkiler. İnülin, ayrıca kan şekeri düzeyini düzenlemeye, kalsiyum ve magnezyum gibi minerallerin emilimini artırmaya ve diş ve kemik sağlığını korumaya yardımcı olur. İnülin, gıda sanayisinde de tatlandırıcı, kıvam verici ve jel oluşturma amacıyla da kullanılır. 

  

İNÜLİN DOĞADA NERELERDE BULUNUR? 

İnülin, doğada birçok bitki ve sebzede bulunur. Özellikle soğan, sarımsak, muz, kekik, rezene, agave, hindiba, pırasa, enginar, yer elması, dulavratotu, kirpiotu, küre enginar, kaplan otu, misk otu kökü gibi bitkilerde yüksek miktarda bulunur. Bu bitkilerin kök, soğan veya rizomlarında inülin depolanır ve bitkilerin besin depolama organlarında bir enerji rezervi olarak işlev görür. Bu bitkilerin bazıları mutfaklarımızda rahatlıkla bulunurken, bazılarında inüline sadece işlenerek ulaşılabilir. Aynı zamanda bazı bitkisel gıdalarda da inülin eklenerek lif içeriği artırılır.  

İNÜLİNİN İNSAN BEDENİNE FAYDALARI NELERDİR? 

İnülinin insan sağlığı üzerinde pek çok kanıtlanmış yararından söz etmek mümkündür. İnülin hammaddesinin bedenimiz üzerindeki bazı faydalarını aşağıdaki gibi listeleyebiliriz:: 

Bağırsak Sağlığı: İnülin, probiyotik bakterilerin (bağırsak florasının faydalı bakterileri) beslenmesine katkıda bulunur. Bu sayede bağırsak florasının dengesini destekler ve sindirim sağlığını iyileştirir. İnülin tarafından desteklene probiyotik bakteriler, bağırsak hareketlerini düzenler, bağışıklık sistemini güçlendirir ve bağırsak enfeksiyonlarını önler. Aynı zamanda inülin, bağırsak hareketliliğini artırarak kabızlık sorununu hafifletebilir. 

Kan Şekerinin Düzenlenmesi: İnülin, sindirilemeyen bir karbonhidrat olduğu için kan şekeri seviyelerini yavaşça yükseltir. Kan şekerinin ani yükselmesinin önüne geçildiğinden, kan şekeri seviyelerinin kontrol altında tutulmasına yardımcı olur ve insülin duyarlılığını artırır.  Bu sayede diyabet riskini azaltır ve insülin direncini önler. 

Kolestrol Seviyesinin Düşürülmesi: İnülinin düzenli tüketimi, LDL (kötü) kolesterol seviyelerini azaltabilir ve HDL (iyi) kolesterol seviyelerini artırabilir. Bu da kalp sağlığını korumaya yardımcı olabilir. 

Toksinlerin Atılması: İnülin, bağırsaklardaki toksinlerin atılmasını destekleyerek vücudun detoksifikasyon sürecine katkıda bulunur. 

Mineral emilimi: İnülin, kalsiyum ve magnezyum gibi minerallerin bağırsaktan emilimini artırır. Bu mineraller, diş ve kemik sağlığı için önemlidir. Ayrıca osteoporozu önlemeye de yardımcı olur. 

İLAÇ SEKTÖRÜNDE İNÜLİN HANGİ AMAÇLA KULLANILIR? 

Görüldüğü üzere insan vücuduna pek çok faydası olan inülin hammaddesinin, ilaç sektöründeki kullanım alanlarını ve amaçlarını da aşağıdaki gibi özetleyebiliriz: 

Probiyotik Takviyeleri: İnülin, probiyotik takviyelerinin bir bileşeni olarak kullanılır. Probiyotiklerle birlikte tüketildiğinde, inülin, probiyotik bakterilerin büyümesini ve etkinliğini artırır. 

Farmasötik Kaplamalar: İnülin, farmasötik kaplamalarda bir bağlayıcı ve dolgu ajanı olarak kullanılabilir. İlaç tabletlerinin kaplamasında stabilite ve dayanıklılık sağlar. 

Diagnostik Testler: İnülin, bazı diagnostik testlerde kullanılır. Örneğin, böbrek fonksiyonunun değerlendirilmesinde kullanılan bir testte, inülin böbrekler tarafından süzülerek kandan atılır. 

Böbrek fonksiyon testi: İnülin, böbrekler tarafından filtre edilmeden idrara geçer. Bu nedenle inülinin kandaki konsantrasyonu ile idrardaki konsantrasyonu arasındaki fark, böbreklerin ne kadar iyi çalıştığını gösterir. 

Aşı taşıyıcısı: İnülin, aşıların etkinliğini artırmak için bir taşıyıcı madde olarak kullanılır. İnülin, bağışıklık sistemini uyarır ve aşıya karşı daha güçlü bir yanıt vermesini sağlar. 

Kanser tedavisi: İnülin, kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engelleyen bir madde olan inülin-potasyum fosfat kompleksi olarak kullanılır. Bu kompleks, kanser hücrelerinin enerji üretimini bozar ve ölmesine neden olur. 

 

Bu yazımızda, doğada yaygın olarak bulunan bir polisakkarit olan inülin hammaddesinin insan sağlığı üzerindeki çeşitli faydalarını özetlemeye çalıştık. Özellikle bağırsak sağlığını desteklemesi, kan şekerini düzenlemesi ve toksinlerin atılmasına yardımcı bir etken olan inülin, bir diğer doğal hammadde olan zeolit ile beraber kullanıldığında bu etkinliğini daha da üst seviyeye çıkartır. Dor Zeo’nun içeriğinde yer alan Zeolit ile birlikte inülin, insan bedeninde biriken ağır metallerin yarattığı yorgunluk, halsizlik, uykusuzluk, çarpıntı, gibi durumlara karşı güçlü bir bileşen olarak savaşır.  Bu iki güçlü doğal mineralin yanı sıra vitaminler (K3 ve D3) ve metil folat ile formülize edilen Dor Zeo, ağır metal birikiminin vücutta yarattığı pek çok problemi kaynağına giderek çözer. Siz de Dor Zeo’yu hemen sipariş vererek deneyebilir ve bedeninizdeki olumlu etkisini kısa sürede hissedebilirsiniz!  

Tarım ve Orman Bakanlığından onaylı takviye edici gıda kategorisinde olan Dor Zeo’nun tıbbi içeriğine dair detaylı bilgiyi ürün sayfamızdan edinebilirsiniz.